Ş E H İ T VE Ş E H İ T L İ K
Kelime anlamı itibarıyla şehit , İslam dininde “Allah yolunda” hayatını kaybedenlere verilen isim iken zamanla vatanı uğruna ölen Müslümanları da tanımlamak için kullanılmıştır.
Türkçemizde ise vatanını ve milletini müdafaa yolunda ölenler için kullanılır hale gelmiştir.
Çanakkale Savaşlarını anlatan Atatürk ; Bomba sırtı olayından bahsederken ön siperde savaşanların birkaç dakika içerisinde şehit olduğunu , geri hatta sıralarını bekleyen askerlerin de aynı süre içerisinde şehit olacaklarını bile bile sabırsızlandıklarından bahseder. Tarihimizde bu ve buna benzer olaylar pek çoktur. İstanbul’un fethinde surlara Türk Bayrağını diken Ulubatlı Hasan , Sarıkamış harekatında bütün yokluğa ve iklim şartlarının olumsuzluğuna rağmen Alahuekber dağlarına tırmanan yüz binden fazla şehidimiz , Büyük Taarruz da İngilizlerin altı ayda geçilmez dedikleri dikenli tellerle kaplı istihkamları altı saatte aşarak Yunanı denize döken askerimiz ye da Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da iş birlikçi katillerle mücadele eden askerimiz , polisimiz …
Peki nedir bu gencecik fidanları şehit olmaya yada bu paye ile onurlanmaya iten sebep?
Sosyolojik açıdan bu durum incelendiğinde karşımıza üç temel unsur çıkmaktadır
Birinci neden kuşkusuz vatan sevgisidir. Batılıların Yakındoğu diye tabir ettiği bu topraklar son yüzyılda dünyanın en istikrarsız bölgeleri haline getirildi.
İşte Balkanların ve Orta Doğunun hali 20.Yüzyıl başlarına kadar , yüzlerce yıl Türk egemenliği altında barış içerisinde yaşayan uluslar sahip oldukları stratejik önem ve madensel kaynakları nedeniyle Osmanlının çöküşünden sonra yaklaşık yüz yıldır birbirleriyle mücadele ettirilmekte. İşte Bosna , işte Kosova ,işte Filistin , işte Irak ve diğerleri …
Balkanları ve güney komşularımızı istikrarsızlaştıran güçler , yaklaşık yüz yıldan beri açtıkları okullar , gönderdikleri ajan misyonerler ve satın aldıkları iş birlikçilerle ülkemiz insanlarını yapay bir takım sorunlar yaratarak birbirine düşürmeye çalışmakta , terörist faaliyetler ve iç çatışmalarla toplumsal huzurumuzu bozmaya çalışmaktalar.
Üzerinde yaşadığımız Anadolu ve Balkan Türkiye’sinin emperyalist güçleri çeken tılsımı ne ? Nedir bizden istedikleri ?
Farkında olsak da olmasak da son derece zengin ve stratejik öneme sahip bir vatan üzerinde yaşıyoruz. Ülkemiz Asya ve Avrupa kıtaları arasında bir köprü , Akdeniz ve Karadeniz arasında bir boğaz , yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle , iklimiyle ve sahip olduğu tarihsel mirasla dünyanın en gözde mekanlarından biri.
İstiklal Marşı şairi M.Akif ERSOY ne güzel dile getirmiş bu durumu. Ne diyor Şair?
KİM BU CENNET VATAN UĞRUNA OLMAZ Kİ FEDA
ŞÜHEDA FIŞKIRACAK TOPRAĞI SIKSAN ŞÜHEDA
CANI, CANANI BÜTÜN VARIMI ALSIN DA HÜDA
ETMESİN TEK VATANIMDAN BENİ DÜNYADA CÜDA
Türk halkı Pasinler ve Malazgirt Zaferlerinden beri vatan olarak sahiplendiği, ve asla bırakıp gitmeyi aklından bile geçirmediği ,uğruna bir milyona yakın şehit vererek her bir karış toprağını evlat kanlarıyla suladığı Anadolu Türkiye’sini şartlar ne olursa olsun terk etmeyecektir.
Bu tavrını Malazgirt te zaferiyle ,Haçlı seferlerindeki dik duruşuyla , Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşımızda imkansızın nasıl mümkün hale getirileceğini rükudan başka bir yerde eğmediği başıyla göstermemiş midir ?
İkinci neden Türk aile yapısıdır.
Hangi ulusun anneleri , askere uğurladıkları evlatlarını;
HAYDİ OĞUL HAYDİ GİT
YE GAZİ OL YE ŞEHİT ! Diyerek yolcu etmektedir ?
Hangi ulusun anneleri , çocukları askere giderken onları vatana kurban ettiğinin ifadesi olan burcu burcu cennet kokan kınasıyla göndermektedir ?
Hangi ulusun ataları; askerine peygamberinin adını vermiş , asker ocağını peygamber ocağı olarak nitelendirmiştir?
Hangi ulusun anlayışında askerliğini yapmak ifadesi adam olmakla eş değer tutulmuştur?
Hangi ulusun askeri “size ölmeyi emrediyorum “ diyen komutanının emri üzerine bilerek ve gülerek şehit olur?
İşte bu nedenledir ki böylesi bir ailede yetişen yiğitlerin , namus olarak gördükleri vatan topraklarını savunurken ölümü sonsuzluğa diriliş olarak görmesi , ölüme bilerek ve isteyerek gitmesi şaşılacak bir şey midir?
Üçüncü neden de İslam Dininin şehitlik anlayışıdır
Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’in Ali İmran Suresinin 169 ve 170. ayetlerinde mealen :
ALLAH YOLUNDA ÖLDÜRÜLENLERİ SAKIN ÖLÜ SANMAYIN , ONLAR DİRİDİRLER , RABLERİ KATINDA RIZIKLANDIRILMAKTADIRLAR . ALAHIN KENDİLERİNE VERDİĞİ İHSANLARDAN DOLAYI SEVİNÇ İÇİNDEDİRLER.
Buyurulmaktadır.
İslam İnancına göre şehitlere çok önemli mükafatlar verilir;
-Günahları bağışlanır ,
- Kabir azabından korunur
- Makamı cennet olur
Şehidi ve şehitliği ve onlara duyduğumuz minnet ve şükran duygularımızı anlatmak için değil birkaç dakikalık konuşma ciltler dolusu ifade yetersiz kalır.
Yurdumuzu , namusumuzu , bağımsızlığımızı , bu günümüzü ve yarınlarımızı borçlu olduğumuz hayatlarını bizler için feda edenler ,atalarımız ,dedelerimiz babalarımız , kardeşlerimiz ve çocuklarımız ; biz sizleri görmesek de biliyoruz ki buradasınız bizi duyuyor ve görüyorsunuz .
Sizlere minnettarız , unutmadık , unutturmayacağız. Allah sizden razı olsun Ruhunuz şad olsun.
EROL TÜRKYILMAZ
|